1 Haziran 2019 Cumartesi

6. Gün

      Bir arabanın içindesin, radyoda istediğin müzik çalıyor. Hava hafif kapalı. Bulutların arasından güneş hafifçe sana gülümsüyor. Ormanlık bir yerin içinden geçiyorsun. Camına sonbahar yaprakları düşüyor. Hafif ağlamış kızıl yapraklar, çırılçıplak bırakıyorlar dallarını. İsteyerek mi, istemeyerek mi terk ediyorlar dallarını bilmiyorlar. Çalan şarkıyı farkında olmadan mırıldanıyorsun. Yolun nereye gittiği hakkında hiç bir fikrin yok. Sadece gidiyorsun. Şimdi beyaz pamuklarla örtülmüş süt beyazı olan bir ormandan geçiyorsun. Mevsim değişmiş. Zaman ne hızlı geçiyor. Arabanın benzini bitmek üzere, ama hala gitmek istiyorsun. Arabadan inip yürümeye başlıyorsun. Her adımında karlar eriyor. Karlar eridikçe ağaçlar yeşeriyor. Mevsim değişiyor, zaman geçiyor. Durduramıyorsun! Ne zamanı, ne kendini. Hafif bir meltem esiyor, kıştan kalma su tanecikleri birer birer yüzüne yerleşiyor. Yanaklarını okşarcasına akıyorlar teninden. İlkbaharın yağmur çilemesi başlıyor. Havada ki toprak kokusu burnunun varlığını, havanın verdiği temizlik hissi ciğerlerinin olduğunu hatırlatıyor sana. Adımların yavaşlıyor, yağmura ayak uyduruyorsun. Naif bir ezgi gibi tınlıyor kulaklarında rüzgarın sesi. Yavaşça bulutlar açılıyor. Güneş kendini gösteriyor. Bir saniyeliğine durup güneşe bakıyorsun. Her geçen saniye güneş sanki sana sarılırmışçasına ısıtıyor seni. Terliyorsun. Mevsim değişiyor, zaman geçiyor. Durduramıyorsun! Ne zamanı, ne kendini...
Yol nereye gidiyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.