5 Haziran 2019 Çarşamba

10. Gün

       Çoktan denizci olmuşum, gemideyim. Gitmek istiyorum ama etrafım denizle çevrili. Kaptana diyorum ''Sür karaya kaptan'' ''Olmaz'' diyor ''Kalpsiz insanlar var orda''. ''Bağzıları'' diyorum, ''bağzıları''... ''Onlar hep gelip seni bulurlar'' diyor. ''Hayır'' diyorum ''Benim sevdiğim orda, sevgilim orda''. Acıyan gözlerle bakıyor bana, sessizce başını eğip içeri geçmeye kalkıyor, ''Dur kaptan, nereye?'' diye soruyorum. Kafasını çevirip bana bakıyor, ''Bitti oğlum, bitti'' ne bitti diye soruyorum şaşırarak, ''O gitti, siz bittiniz, sevgisi bitti, en sonunda sen bittin''. ''Ne saçmalıyorsun kaptan, ne saçmalıyorsun, kıyıda bekliyor o beni, gelmemi bekliyor, tekrar beraber olmamızı bekliyor, sadece biraz yalnız kalmak istemedi mi?''. ''Madem öyle neden burdasın'' diye soruyor, kalakalıyorum, cevaplayamıyorum. ''Ama o beni sevdiğini söyledi kaptan, sevgi geçici birşey mi?''. ''Bilmiyorum, hiç bir zamanda öğrenemiycem sanırım''. ''Ben öğrenmek istiyorum kaptan, ben gidip öğrenmek istiyorum, ben gidiyorum. Beni bırak kaptan bırak öğreniyim, sevginin anlamını öğreniyim! Lütfen kaptan bırak gidiyim.'' Güvertedeki herkes birden kollarımdan tutuyor kaptan ''İçeri kapatın, yoksa kendisine zarar verecek. Yanına bir tabaka sigara, bir şişe şarap ve bir kağıt kalem bırakın. Kendini bulsun, onu unutsun''. Bağırıyorum, kaptan bırak beni gidiyim diye bağırıyorum, ama kaptan yüzüme bakamıyor bile. O da ağlıyor, o da kırgın, neden kırgınsın kaptan senide mi bırakmadılar kaptan? Senide mi bir gemiye kapattılar zamanında? Sende mi karaya çıkamadın? Sende mi bulamadın sevgiyi? Ha kaptan? Kaptan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.