9 Haziran 2019 Pazar

14. Gün

    Sabah oluyor, güneş doğuyor. Uykum var ama uyumak istemiyorum. Güneşin doğuşu duhanımı sardırtıyor bana. Yağmur yağsın istiyorum, yağmıyor. Gözlerimi kapatıyorum. Hayal ediyorum yağmurun yağdığını. Rüzgar alay ediyor benimle. Dikkatimi dağıtmaya çalışıyor. Çok fazla umursamıyorum. Sessizliğe odaklanmaya çalışıyorum fakat şehrin iğrenç insanları uyanmaya başlıyor. Kayboluyor yavaşça şehrin yalnız sokakları. Araba sesleri, inşaat gürültüleri, insanların her sabah yaptığı gündem konuşmaları, işe giden mutsuz kişilerin nidaları kirletiyor kulaklarımı. İnsanların içinde ki huzursuzluk, sevgisizlik, kin ve nefret havaya yayılıyor. Bana bulaşmasını önlemek için pencereyi kapatıyorum. Kuşlar küsüyor bana şimdi. Onların seslerini duymamak için kapattığımı sanıyorlar. Başımı öne eğerek dudaklarımdan beni anlayacakları şekilde fısıldıyorum onlara. ''Üzgünüm''. Odanın sessizliğiyle baş başayım, sigaranın dumanı ciğerlerimi boğarken bir yandan beni rahatlattığını düşünüyorum salak gibi. Ayağa kalkıyorum, odamın tam ortasına geçiyorum, yavaşça bütün bedenimle dönerek odama göz atıyorum. Her yerde ondan kalma bir anı geliyor gözümün önüne. Yatağıma gidiyorum, yatak örtüsünü kaldırıp içine giriyorum. Yastığa başıma koyacağıma yanıma alıp sarılıyorum. O'na sarılırmış gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.