6 Haziran 2019 Perşembe

11. Gün

      Geminin zindanına kapatıldım şimdi. Sadece bir pencere var seni hatırlatan. Severdik çünkü biz denizi. Sahiden bittik mi? Kaptan doğru mu söylüyor? Verdikleri tabakadan bir sigara çıkartıyorum, şarabın kapağını açtım, içeriyi mahoş bir üzüm kokusu sardı. Şarabın verdiği sıcaklık senin bıraktığın boşluğu doldurmaya çalışıyor zira nafile çabası. Yemek koyuyorlar önüme, iştahım yok yiyemiyorum. Yalnızca duhan ve işret istiyorum. Zayıf bir insan olmama rağmen gittikçe yitik ve çelimsiz gözükmeye başlıyorum. Odamda bir ayna var, sürekli aynaya bakıyorum. Kendimi sorguluyorum. Verdikleri kağıt kalem ile seni çizmeye çalışıyorum, ama her geçen zaman silüetin siliniyor hafızamdan. Nasıl değiştiğini, nasıl biri olduğunu merak ediyorum. Hafızamdan gitmeni istemiyorum. Çok acıyor. Bir yandanda bu duygunun yok olmasını istiyorum, bir yandan da istemiyorum. Kaptan, yalnız bırakmayın beni. Karaya çıkalım artık. Kendime zarar veririm diye bir bekçi koymuşlar kapının önüne. O'da hüzünlü, bana baktıkça hatıraları geliyor aklına. Soruyorum ''Sen neden burdasın'' sinirli ve mahsun bir şekilde dönüyor bana, bunu cidden soruyor musun tavrıyla bakıyor bana. Kaptan nerdeyiz biz? Hangi açık denizlerdeyiz? Bu kadar insan neden burada? Nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Sorduğum soruların cevaplarını alamıyorum. Herkes içten çürüyormuş gibi. Pencerenin kenarına gidiyorum şimdi. Deniz sanki onun saçları gibi dalgalanıyor. Çocukken konuştuğum hayali arkadaşım geliyor şimdi gözümün önüne. Küçüklüğümden bahsediyor, gel o oynadığımız hayali oyunları oynayalım diyor. Oyuncaklarım yok diyorum. Benle oynarken oyuncaklara ihtiyaç duymazdın diyor. Gözlerimi kapatıp çocukluğuma dönmeye çalışıyorum. Onun çocukluğu geliyor aklıma. Hayali arkadaşım sarsıyor beni ''Şimdiye dön, şimdi de çocuk olabilirsin'' diyor. ''Hayır olamam, çocukken korkardım ölmekten, korkardım yalnız kalmaktan, şimdi ki halime bak'' diyorum. ''Hala çocuk gibi bir kalbin var özünde, ben senim, sen bensin unutma. Ben bunları yaşamadım, bu yüzden ben ol, ben sen olayım. Belki beni zihninde yaşattığın için zihnin bu sefer bulanacak ama yinede içinin acımasından iyidir'' diyor. Değişmeye çalışıyoruz, olmuyor. Bırakmıyorsun beni. Zaten ne gitmeni istiyorum, ne silinmeni. Küçükken hayalimde savaştığım arkadaşımla şarap içiyoruz şimdi. En azından o yalnız bırakmıyor beni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.