29 Haziran 2023 Perşembe

Gelecek

        Yer Seferihisar. Çok bir şey içmemiş. Yine de kelimeleri yazarken arada silip düzeltiyor, iyice mayışıp uyumayı planlıyor. Bir şey istiyor ama istemiyor da. Bir anda emekliliğe ışınlansa ve kimsenin umursamadığı şeyler yazsa. Elbette emekliliğinde Mordoğan'da veya evi sahile bakan bir yerde olacak ve parası her gün içeceği alkole yetecek. Gün içerisinde satranç oynayacağı bir arkadaşı ve sohbet etmekten sıkılmayacağı bir sevgilisi. Evet, hala evlenmemiş! Çünkü sisteme yenik düşsede evlenmeme düşüncesi onu sisteme karşı geliyormuş gibi hissettirecek. Yanında kim olacak bilmiyor, bu düşünceleri gerçekleşecek mi bilmiyor! Böyle bir emekliliğe sahip olsa ''Yaşadım be'' diyebilecek mi bilmiyor; ama diyebilir! Çünkü okuduğu bölümden yazlık alacak kadar para kazandıysa eminim ki ünlü olmuş ve şarkılarını herkes biliyordur; en azından bir kısım. Çünkü hala Türkiye'de...

18 Haziran 2022 Cumartesi

Kararlar

     Uyandı. Uyumak istedi ama bünyesi izin vermedi. Bir kaç kere döndü yatakta. Sonra güne sıkılarak erken başladı. Sıkılma durumuna uyanır uyanmaz girdiğini fark etti. Yoksa artık uykudayken bile sıkılıyor muydu? Bu mümkün olabilir miydi? Uykudayken sıkılmak... Su kaynattı. Dandik kahvesini açarak çekirdekleri kupasına döktü. Güzel bir kahve içiyormuş hissine kapılmak için suyu yavaşça döndürerek döktü kupanın içine. Hafif köpürdü kahve. Tadına baktığında hayal kırıklığına uğramamak için ağzının tadını bozsun diye tütününü yaktı. Aç karnına böyle bir eylem gerçekleştirdiği için midesi sinirlendi ve kendini kasmaya başladı. Umursamadı, alışkındı. Her sabah midesiyle böyle kavga ederdi. Sonunda kim kazanacaktı yıllar gösterecekti. Rutin hayatından sıkılırken aslında o rutin hayata kaptırmıştı kendini! Belki de sıkılmayı da rutin hale getirmişti. Bu nedenle sıkılmaktan kurtulamıyordu. Sabah rutinini değiştirmeyi düşündü o an, ''spor mu yapmalıyım'' diye düşündü. Bedeni sızlanmaya başladı, alışmışlardı artık onlarda uyuşukluğa böyle bir şey onlar için çok yorucu olurdu. Sabahtan alkol içmeye başlasa iş sırasında ayık olması gerekiyordu, onu da eledi. Gece daha çok alkol içip daha geç uyanmaya çalışsa alkolü bu sefer diğer günlere yetmeyecek ve parası erken bitecekti. Arabasına binip şehirde bir tur atmak istese benzin fiyatları alıp başını gitmişti. Bisiklet almayı düşündü, bedenine sordu, üst beden onaylasa da ayakları biraz homurdandı. Onlara vites 3ten yukarı çıkmayacağını ve yokuşlu yollarda sürmeyeceğini sözünü verdi. Ayakları burun kırın ederek bu şartlar altında kabul edeceklerini söylediler fakat hangi şartlar altında olursa olsun yağmur, soğuk fark etmeksizin yoruldukları an duracaklarını bildirdiler. Anlaşma yapılmıştı. Sıra bisiklet almaktaydı. Sanırım borca girecekti çünkü bisiklet almak demek 15 günlük alkolünden feragat etmesiydi. Bunu da beyni istemiyordu. Çünkü gün içerisinde boşluktan fazla düşünmekten o da yoruluyordu. Alkol beynin düşünmesini engelliyordu. Buna da itiraz edemezdi. 

Yoksun

     Olasılıklar içerisinde olasılıksızlık yaşıyoruz... Her gün dışarı çıktığımızda iradesi olan varlıkların içerisine girdiğimizde milyonlarca olasılıkta beraberinde gelirken, yine de hiç bir şey olmaksızın rutine bağlanmış hayatımız aynı devam ediyor ve sonunda varsa ''evim'' diyebileceğimiz bir yer oraya dönüyoruz. Eğer yoksa her gün monoton hayatımız da dışarı çıkarken ev diyebileceğimiz bir yer arıyoruz...

17 Haziran 2022 Cuma

Bilmiyorum

     Artık yorgun olmadığım geceler şu soru var aklımda ''Alkolüm bittiğinde ne yapacağım?''. Eğer uyumama yetecek kadar alkolüm yoksa yani alkolüm az kaldıysa ve hala uykum gelmediyse ''Ne yapacağım'' sorusu zihnimde dönmeye başlıyor! Yalnızlık ne bir işe adım attırıyor insana, ne yeni bir hevese... Alkol içtiğim gecelerde alkolüm bittiğinde ne yapacağım sorusu artıyorsa alkol içtiğim geceler artmış ve hala yalnız, ne yapacağını bilmez biriyimdir... Bütün hayatımı böyle sürdüremem! Çünkü önünde sonunda kendimi kaybettiğim evreyi geleceğim! Peki bu sorudan, yani alkolü sadece zevk için içtiğim günlere nasıl geleceğim? 

Benlik karmaşası

     Bir diyalog karmaşası içinde komedi yazmaya çalışıyorum. Nitekim başaramıyorum! Sanırım komik birisi değilim veya düşüncelerim komik değil. Halbuki dışarıya benimle çıkan insanlar beni komik bulurken nasıl bir komedi diyaloğu yazamıyorum? Dışarıda ki komik olan ben miyim yoksa aslı benliğimi dışarıya yansıtmayan ben miyim? 

11 Haziran 2022 Cumartesi

Şehirde bir barda

     Düşünsene bir bardasın bir karşı cinsten bir anda garip bir şekilde içine dokunan biri var.

Ertesi gün veya bir kaç gün sonra aynı kişiyi aynı barda görme ihtimalin yüzde kaçtır. Sırf senden o da hoşlandı diye '' ki hoşlanırsa zaten bence kaderdir'' o bara tekrar gelme ihtimali yüzde kaçtır. Hadi geldi diyelim barın barında yani barmenin önünde tek başına oturuyosun oraya gelme sebebin bir tek o kadın! O kadının geldiğini de varsayalım. Kadının çerezi veya alkolü bittiğinde bardağına alkol dökersen veya bira şişeni uzatırsan içme ihtimali yüzde kaçtır?  İçerse artık sohbete girebilirsinidir! Peki günümüzde 2022 yılında alkolünü içen o kadın beleş alkol diye mi içer yoksa gerçekten senden hoşlandığı için mi? Seni tekrar görme ihtimali için mi gelmiştir o bara? Var mıdır böyle hoşlantılar günümüzde? Gelip geçici değil  midir herşey? 

     Bilmem, ben yalnızım...